Yazıyı Meryem Coşkunca’nın sesinden dinlemek için videoyu çalıştırın…
Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik şartlar nedeniyle hepimiz bir şeylerden tasarruf eder hale geldik. Şimdi burada, “Ekonomik şartlar neden böyle oldu?”, “Nasıl düzelir?” gibi sorulara hiç girmeyeceğim. Bu benim işim değil, çünkü ben ekonomist değilim. Ben, engellenen bireylerin sorunlarını anlatmaya çalışan basit bir köşe yazarıyım.
Ancak, herkes gibi ben de hayati olmayan şeylerden tasarruf ediyorum. Örneğin, gidip bir telefona milyonlarca lira vermem. Çünkü elimde bir telefon varsa ve ihtiyacımı karşılıyorsa, en iyi telefon benimkidir. Önümdeki bilgisayar 10 yaşını geçmiş olabilir, ama işimi görüyorsa, dünyanın en iyi bilgisayarı odur. Yazdıklarımdan da anlaşıldığı gibi, aslında gösterişi ve hava atmayı sevmiyorum ve bu alanlardan tasarruf ediyorum.
Ancak sanat ile ilgilenmekten, kitap okumaktan yani kendimi eğitip geliştirebileceğim şeylerden asla tasarruf etmem. Eğer bu alanlarda tasarruf edersem, gelişemem. Sağlık konusunda da asla tasarruf etmem. Bunlar benim için hayati şeylerdir; iyi olmama ve kendimi geliştirmeme yardımcı olurlar. Şimdi beni tanıyanlar, “Onur, yanlış bir şey söylememek için kelimelerini dikkatle seçiyor,” diyeceklerdir. Doğru, çünkü fark ettiğim bir şeyi araştırdım ve maalesef doğru olduğunu gördüm. Konuyu ve bulduğum bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum.
Geçtiğimiz günlerde, sosyal medyada dolaşırken önüme bir video düştü. İlgimi çekti ve izlemeye başladım. Videodaki arkadaşımız, tasarruf tedbirleri kapsamında, halk eğitim merkezlerindeki branş öğretmenlerinin ders saatlerinin 40 saatten 12 saate düşürüldüğünü ve buna bağlı olarak, halk eğitim merkezlerinde eğitim alan özel gereksinimli çocukların eğitim haklarının da kısıtlandığını söylüyordu.
Bunu duyunca inanamadım. Araştırmaya başladım ve maalesef aşağıda anlattığım tabloyla karşılaştım.
“30 Nisan 2024 tarihinde yürürlüğe giren yeni yönetmelikle, Milli Eğitim Bakanlığı ve Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü, tasarruf tedbirleri kapsamında halk eğitim merkezlerinde çalışan beden eğitimi ve diğer branş öğretmenlerinin haftalık ders saatlerini 40 saatten 12 saate düşürmüş. Ayrıca, özel gereksinimli çocuklar için uygulanan eğitimlerde haftada 3 saat veya günde 4 saat sınırlaması getirilmiş.”
Bu bilgiyi bulduktan sonra, diğer ülkelerde halk eğitim merkezlerinde özel gereksinimli bireylere verilen eğitimlerin ne durumda olduğunu merak ettim. Araştırdım ve teyit almak için her şeyi bilen internetteki bilgileri tarayan yapay zekaya sordum. O da benim bulduğum bilgileri doğruladı.
Bilgiler şöyle:
Almanya: Özel gereksinimli bireyler için eğitim saatleri bireysel ihtiyaçlara göre belirlenir. Genellikle haftada 8-10 saat bireysel eğitim ve ek olarak grup eğitimleri sağlanır.
Fransa: Özel gereksinimli bireyler haftada 6-8 saat bireysel eğitim alabilirler. Ayrıca, destekleyici grup eğitimleri de sunulmaktadır.
İngiltere: Özel gereksinimli bireyler için haftada 10-12 saat bireysel eğitim ve ek olarak grup eğitimleri sağlanır.
O ülkelerde, halk eğitim merkezlerindeki öğretmenlerin ders saatleri ise şöyle düzenlenmiş durumda:
Almanya: Halk eğitim merkezlerinde öğretmenler genellikle haftada 20-25 saat ders verirler.
Fransa: Öğretmenler haftada yaklaşık 18-20 saat ders verirler.
İngiltere: Öğretmenler haftada 20-25 saat ders verirler.
Şimdi, bu verileri göz önüne aldığımızda, bizim eğitime ve gelişmeye verdiğimiz önem ve neden bazı olumsuz olayları yaşadığımız daha net ortaya çıkıyor.
Değerli yetkililer, dünyada insan dediğimiz varlığın en temel ihtiyaçlarından biri eğitimdir. Özel gereksinimli bireyler içinse eğitim, çoğu zaman en iyi ilaçlardan bile daha faydalı olabilir. Eğer eğitimden tasarruf ederseniz, bu olmaz. Öğretmenlerimize gereken değeri vermezseniz, bu da olmaz. Bu yüzden, bu kararınızı tekrar gözden geçirmeniz gerek.
Tasarruf etmek, israf etmemek elbette güzeldir. Ancak yukarıda anlatmaya çalıştığım gibi, tasarruf edilmesi gereken şeyler gösteriştir, eğitime gelince tasarruf edilmez. Unutmayalım ki eğitime gereken önemi ve değeri verirsek, insanların kendilerini geliştirmelerini sağlarız. Şu an yaşadığımız birçok kötü olayı yaşamayız ve bilgiyle karşımıza çıkan tüm engelleri aşarız.
Yazan: Onur Ustaoğlu- Seslendiren: Meryem Coşkunca – Bolçi’nin Katkılarıyla. Bolu Olay Gündem Gazetesi Konuşan Yazılar.
Bir yanıt bırakın