Yazıyı Özge Nur Dilber’in sesinden dinlemek için videoyu çalıştırın…
Yakından tanıyanlar hafızamın çok iyi olduğunu hiçbir şeyi kolay kolay unutmadığımı söylerler. Gerçekten de öyledir. Fotoğrafik hafızam çok kuvvetlidir. Gördüğüm bir şeyi, tanıdığım bir insanı, yaşadığım olayları, özel günlerin tarihlerini kolay kolay unutmam yani arkadaşlarım bir şeyleri unuttun diye benden şikâyet edemezler. aksine bazen en ufak ayrıntıları bile hatırladığım için bana kızarlar.
Günümüzde birçok kişi “dün akşam ne yediğini bile zor hatırlıyorken bazı kurumlar ve kuruluşlar adeta hafızasını kaybetmiş gibi davranırken, sanırım İnsanın hafızasının kuvvetli olması güzel bir özellik ve yetenek.” Şimdi Onur yine bir şeylere sinirlenmiş diyeceksiniz. Evet sinirlendim. Çünkü artık engellenen bir birey olduğumu ispatlamak için günlerce uğraşmaktan çok sıkıldım. “
Bunları niye mi söylüyorum?
Biliyorsunuz ülkemizde yaklaşık 50 gün sonra cumhurbaşkanlığı seçimi var. 20 Mart-2 Nisan arası seçimde oy kullanacak insanların bilgilerinde bir yanlışlık varsa düzelte bilecekleri süre aralığı. Her seçimde olduğu gibi bir problem yaşamamak adına e devletten bilgilerimi kontrol ettiğimde “devletin verdiği engelli kimlik kartına sahip olmama rağmen seçmen bilgilerinde sizin engeliniz yok yazdığını gördüm.”
Aslında doğru bir bakıma bu sistemi yapanların benden daha çok engelinin olduğu kendi verdikleri engelli kimliğini bile unuttukları bir gerçek ” Allah aşkına söyler misiniz bana sevgili yetkililer engelli kimliği böyle şeyleri önleyemeyecekse ne işe yarıyor. Beni ve benim gibileri devlet kurumları bile tanımayacaksa ve her seferinde bizden ispat istenecekse bize o kimliği niye verdiniz?
Ayrıca bu hatayı düzeltmek için bir form doldurup muhtarlığa ya da yüksek secim kuruluna elden verilmesi isteniyor. Hani biz bilgi çağında yaşıyorduk. Her işimiz e-devletten halledebiliyorduk. Bu kadar basit bir form işlemini e-devlete girip dijital ortamda niye dolduramıyoruz? Yok, muhtarlıkmış yok yüksek secim kuruluymuş. arkadaşlar engellenen bireyleri ve yakınlarımızı ne kadar zorladığınızın farkındasınız değil mi?
Peki, orada engelli ibaresi yazmazsa ne olur? diyenler vardır. Yaklaşık 6 yıl kadar önce yine bir seçim vardı. O zamanda uyarmaya çalışmıştım ancak nasıl olduysa benim oy kullanacağım sandığı ikinci kata koymuşlar ve binada asansörde yok. Sandık başkanı da kolaylık göstermedi. 4 kişi beni kucakladı o merdivenlerden çıkardı. Oyumu kullandım. Ancak biz o haldeyken o sandık başkanının yüzüme karşı sırıtmasını hiç unutmuyorum. İşte orada “engelli” ibaresi olmayınca böyle şeyler oluyor.
Bakın hala bizim oy kullandığımız binaların çoğunda engelliler için düzenleme yok. Yani erişile bilirlik konusunda yetkililer bir çalışma yapmıyor. Hatta bırakın erişile bilirliği görme yetersizliği olan arkadaşlarımız için özel kabartmalı oy pusulaları basılması gerek yani herkesin sıkıntı çekmeden özgürce oyunu kullanması gerek. Ancak maalesef ki bunlar her zaman unutuluyor ve gözden kaçırılıyor. En azından ben gerekli çalışmaların tam anlamıyla yapıldığını düşünmüyorum
Aslında bunları çözmek gayet kolay mesela ben olsam ilk önce muhtarlara oy kullanılacak mekânları herkes için erişilebilir hale getirin talimatı veririm. Sonra her türlü kişisel bilgi devletin ve yetkililerin elinde zaten var yani bizi herkesten iyi tanıyorlar kimin ne engeli var biliyorlar. Yalnız bu bilgiler gerektiği gibi işlenmiyor. Mesela bizim yeni kimlik kartlarımız çipli yani her türlü bilgiyi içine yaza bilirsiniz işte kişisel bilgiler bu kimliklerde toplansa ve secim günü sandık başında bu kimlikleri okuta bileceğimiz cihazlar olsa “ Hiç kimse bana hadi Onur sandalyeden kalk yürü ikinci kata çık oy kullan demez.”
Bakın arkadaşlar bu ülkede resmi rakamlara göre nüfusun %12 si engellenen bireylerden oluşuyor ve bu bireyleri çoğunluğu ortopedik, görme ve işitme gibi engellere sahip bireyler yani oy kullanacak bireylerdir. Birde bunlara onların engelinden etkilenen ailelerini ve arkadaşlarını eklerseniz.%12 sayısı birden %45’lere çıkıyor…
Azınlık gibi görünüyor. Ancak gördüğünüz gibi hiçte az bir rakam değin engellenenler olarak eğer istersek ülke yönetiminde bile söz sahibi oluruz. O yüzden buradan engellenen bireylere seslenmek istiyorum. Ne olur seçmen listelerini bir şekilde kontrol edin. Eğer bilgileriniz yanlışsa gerekli yerlere düzeltmeleri için başvurun unutmayalım oy kullanmak herkesin olduğu gibi bizimde hakkımız ve biz bu hakkımızı kullanmalıyız. Oy vererek ülkenin yönetiminde bizde söz sahibi olmalıyız. Böylece daha engelsiz ve daha özgür bir ülkede yaşayabiliriz.
Yazan: Onur Ustaoğlu – Seslendiren: Özge Nur Dilber – Bolçi’nin katkılarıyla Bolu Olay Gündem Gazetesi Konuşan Yazılar…
Bir yanıt bırakın