TOPLUMCA TEDAVİ OLMALIYIZ !

Onur Ustaoğlu Konuşan yazı
Onur Ustaoğlu Konuşan yazılar

Yazıyı Meryem Coşkunca’nın sesinden dinlemek için videoyu çalıştırın…

Her şeyi ben bilirim, her şeyi ben yaparım, her şey benim kontrolümde olsun diyen kontrol bağımlısı insanlardan mısınız? Hiç bunu düşündünüz mü bilmiyorum, ama gördüğüm kadarıyla ülkemizde ve etrafımızda bilinçli ya da bilinçsiz böyle davranan insanlar çoğunluktadır. Peki, neden her şeyi kontrol etmeye çalışırız? Ya da çevrenizdeki kontrol bağımlısı insanların neden böyle bir özelliği olduğunu? Sorguladığımızda, bu tavrın ardında ağırlıklı olarak güvensizlik ve korku hissinin olduğunu görürüz…

Peki, neden korkuyoruz? Bu soruyu düşünürken aklıma binlerce neden geldi. Kimimiz kız ya da erkek arkadaşımızın çekip gitmesinden. Kimimiz cebindeki paranın bitmesinden, kimimiz sağlığının ve sevdiklerinin sağlığının bozulmasından ve gelecek endişesi içine düşüp insanların hayatına karışır, ‘Benim istediğimi yapacaksın, yoksa şu olur, yoksa bu olur’ derler. Aslında bu koruma içgüdüsüyle yapılan yanlışlardan biridir. İnsanın gelişmesini, karar verme yeteneğini ve birey olmasını etkiler.

Şöyle bir örnekle anlatmaya çalışayım: Çoğu anne baba çocuklarına, ‘Evladım düşersin, yapma. Evladım, o sıcak, dokunma, elin yanar. Evladım, üşürsün, üstünü giy.’ gibi şeyler söylerler. Koruma ve kontrol etme içgüdüsüyle kurulan bu cümleler ve yapılan davranışlar belki o an işe yarar ancak ilerleyen zamanlarda çocuk büyüyüp birey olunca onun kişiliğini etkileyen şeylerdir.

Yazın tatil bölgelerindeki yabancı turistleri gözlemlediğimizde, ufacık çocukları deniz kenarında serbest bıraktıklarını, hatta kendilerinin denize soktuklarını görürüz. Bizim Türk insanlarına baktığımızda ise bırakın serbest bırakmayı ve denize sokmayı, yanından yamacından ayırmazlar çocukların. Tamam, niyetleri korumak ve kontrol etmektir ama söyleyin, o çocuk denize veya havuza girmezse yüzmeyi öğrenebilir mi? Tek başına oyun oynamazsa, kendine güveni ve kişiliği gelişebilir mi?

Bu ‘her şey benim kontrolümde olsun’ mantığı, hayat şartlarından olsa gerek, bizim ülkemizdeki insanlarda oldukça fazladır. Engellenen bir birey olan ailelerde daha fazla görülür. Mesela, ben küçükken çok yaşamışımdır, bir şey yapmak için uğraşırken birileri gelir, hop diye o işi yapar. Tamam, niyet kötü değildir ama bir bakıma, benim uğraşarak kazanacağım zaferi farkında olmadan engel olurlardı. Bazen de yardım edeceğim derken bana dokunur ya da bir şekilde dikkatimi dağıtarak, yine farkında olmadan dengemi bozarlardı.

Bunun böyle olduğunu fark ettiğimden bu yana, bir şey yapmaya çalışırken etrafımdakilere, ‘Anlıyorum, bana yardımcı olmak istiyorsunuz ancak şu anda yardıma ihtiyacım yok. O yüzden sizden yardım isteyene kadar bana dokunmayın, bana karışmayın, sadece izleyin.’ diye uyarıyorum. Yapabildiğim her aktiviteyi kendim yapmaya gayret ediyorum. İnanın, kimse dokunmayınca, kimse karışmayınca, bazı şeyler daha kolay oluyor. Yani, her şeyde kendi dengemi daha rahat sağlayabiliyorum.

Bu dediklerim bazılarına ters gelebilir. ‘Hiç yardım etmeyelim mi? Hiç kontrol etmeyelim mi? Düşersen kafanı çarparsan ne olacak?’ diyecekler olabilir. Öncelikle, tabii ki yardım ve kontrol gerekli olan durumlarda yapılacak, bunda anlaşalım. Ancak örneğin, ben kendim yemek yiyebiliyorsam, gelip siz ağzıma kaşığı sokmayacaksınız ya da üstümü kendim giyinebiliyorsam, siz müdahale etmeyeceksiniz. Unutmayın, dünyadaki her şeyi kontrol edemezsiniz.

Bakın, hayatta kaygılar, korkular hep var olacak. Bizim yapmamız gereken, bu kaygılar ve korkuların bilincinde olarak, engelli, engelsiz tüm insanları hayata hazırlamaktır. O yüzden artık kontrol bağımlısı bir toplum olarak topluca tedavi olmanın yollarını aramalıyız. ‘Her şeyi ben bilirim, ben yaptım oldu’ gibi bakış açılarını da değiştirmeliyiz. İnanın, birbirimize güvenir, dinler, anlamaya ve empati kurmaya çalışırsak, göremediğimiz birçok sorunu görürüz, birçok engeli ortadan kaldırırız. Böylece, farklılıklarımızla barışır, onların bir zenginlik olduğunu anlar ve daha özgür bir ülkede ve dünyada yaşarız…

Yazan: Onur Ustaoğlu – Seslendiren: Meryem Coşkunca – Bolçi’nin Katkılarıyla Bolu Olay Gündem Gazetesi Konuşan Yazılar…

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*