Yazıyı Fatma Gül Demir’in sesinden dinlemek için videoyu çalıştırın…
Jerry, çevresindekilerin çok sevdiği insanlardan biriydi. Keyfi her zaman yerindeydi. Her zaman söyleyecek olumlu bir şey bulurdu. Hatta bazen etrafındakileri çıldırtırdı bile, “Bu adam, bu halde nasıl bu kadar iyimser olabiliyor” diye. Birisi nasıl olduğunu sorsa, “Bomba gibiyim” diye yanıt verirdi hep… “Bomba gibiyim”. Jerry bir doğal motivasyoncuydu. Yanında çalışanlardan biri, o gün, kötü bir günündeyse, Jerry yanına koşar, duruma nasıl olumlu bakılacağını anlatırdı. Bu tarzı fena halde düşündürüyordu beni.
Bir gün Jerry’ye gittim, “Anlayamıyorum” dedim. “Nasıl oluyor da, her zaman, her koşulda bu kadar olumlu bir insan olabiliyorsun, nasıl başarıyorsun bunu?” “Her sabah kalktığımda kendi kendime, ‘Jerry bugün iki seçimin var, havan ya iyi olacak ya kötü’ derim. Havamın iyi olmasını seçerim. Kötü bir şey olduğunda yine iki seçimim var. Kurban olmak ya da ders almak. Ben başıma gelen kötü şeylerden ders almayı seçerim. Birisi bana bir şeyden şikâyete geldiğinde, yine iki seçimim var. ‘Şikâyetini kabul etmek ya da ona hayatin olumlu yanlarını göstermek.’ Ben hayatın olumlu yanını seçerim. ‘Yok yahu’ diye protesto ettim. ‘Bu kadar kolay yani.’ ‘Evet, kolay’ dedi Jerry. ‘Hayat seçimlerden ibarettir. Her durumda bir seçim vardır. Sen her durumda nasıl davranacağını seçersin. Sen insanların senin tavrından nasıl etkileneceklerini seçersin. Yani sen, hayatını nasıl yaşayacağını seçersin.’” Jerry’nin sözleri beni oldukça etkiledi.
Onu uzun yıllar görmedim. Ama, hayatımdaki talihsiz olaylara dövünmek yerine, seçim yapmayı tercih ettiğimde hep onu hatırladım.
Yıllar sonra Jerry’nin başına çok tatsız bir olay geldi. Soygun için gelen hırsızlar, paniğe kapılıp, Jerry’yi delik deşik etmişler… Ameliyatı 18 saat sürmüş, haftalarca yoğun bakımda kalmış. Taburcu edildiğinde, kurşunların bazıları hala vücudundaymış. Ben onu olaydan altı ay sonra gördüm. “Nasılsın?” diye sorduğumda, “Bomba gibiyim” dedi. “Bomba gibi…” “Olay sırasında neler düşündün Jerry” dedim. “Yerde yatarken, iki seçimim var diye düşündüm. Ya yaşamayı seçecektim ya ölümü. Ben yaşamayı seçtim” “Korkmadın mı, şuurunu kaybetmedin mi?” “Ambulansla gelen sağlık görevlileri harika insanlardı. Bana hep ‘iyileşeceksin merak etme’ dediler. Ama acil servisin koridorlarında sedyemi hızla sürerlerken doktorların ve hemşirelerin yüzündeki ifadeyi görünce ilk defa korktum.
Bu gözler bana ‘Bu adam ölmüş’ diyordu… Bir şeyler yapmazsam, biraz sonra ölü bir adam olacaktım gerçekten…” “Ne yaptın” diye merakla sordum “Kocaman bir hemşire yanıma yaklaştı ve herhangi bir şeye alerjim olup olmadığını sordu. ‘Evet’ diye yanıt verdim…” Var…” doktorlar ve hemşireler, merakla sustular. Derin bir nefes alarak kendimi topladım ve bağırdım: “Benim kurşunlara alerjim var!” Doktorlar ve hemşireler gülmeye başladılar. Tekrar bağırdım…”Ben yaşamayı seçtim. Beni bir canlı gibi ameliyat edin, otopsi yapar gibi değil…” Jerry, sadece doktorların büyük ustalıkları sayesinde değil, kendi olumlu tavrının büyük katkısı ile yaşadı. Yaşaması bana iyi bir ders oldu. Her gün, hayatımızı dolu dolu yaşamayı seçme şansımız ve hakkımız olduğunu ondan öğrendim… Ve her şeyin kendi seçimimize bağlı olduğunu…
“Bir yerden tanıdık geliyor mu?” diye bir arkadaşımın gönderdiği belki de birçoğunuzun daha önce okuduğu bu güzel öykü ile başlamak istedim bu yazıya. Şimdi arkadaşımın neden “bir yerden tanıdık geliyor mu?” dediğini merak ediyorsunuzdur. Şöyle anlatayım, yakından tanıyanlar bilir. Benim de “Nasılsın?” sorusuna “bomba gibiyim” diye cevap veririm ve benim de olumsuz düşüncelere alerjim vardır. Yanımdaki insanları gülümsetmeye çalışırım. Bu bir özellik mi? Bir yetenek mi bilmiyorum.
Günümüzde insanları gözlemlediğimde çoğunlukla olumlu düşünmek ve gülümsemek yerine olumsuz düşünmek ve somurtmayı tercih ettiklerini görüyorum. Bu olay engellenen bireyler ve ailelerinde daha da çok. Biliyorum, günümüzdeki yaşam şartları özel nedenlerle insanları hep olumsuz düşüncelere sürüklüyor. Ancak ne olursa olsun, yaşadığımız sürece olumlu düşünüp gülümsemeliyiz. İnanın bana, hayattaki en kötü durumları aşılmaz denilen engelleri sadece olumlu düşünce ve gülümseme sayesinde aşabiliriz.
Yazan: Onur Ustaoğlu – Seslendiren: Fatma Gül Demir – Bolçi’nin Katkılarıyla Bolu Olay Gündem Gazetesi Konuşan Yazılar…
Bir yanıt bırakın