Yazıyı Özge Nur Dilber’in sesinden dinlemek için videoyu çalıştırın…
2015 yılıydı. O zamanlar “Hey! Biz de Buradayız” isimli kitap üzerinde çalışıyordum. Yayınevleriyle görüşüyor, kitabı gösteriyordum. Neyse ki, gösterdiğim yayınevlerinden biriyle anlaşma sağladık ve birlikte çalışmaya başladık. Yayınevindeki arkadaşlarım ve ben, konuya oldukça duyarlıydık ve her şeyi düşünmeye çalışıyorduk. Örneğin, kitabı sadece yazılı siparişlerle değil, aynı zamanda sesli siparişleri de alarak engelleri ortadan kaldırmayı ve herkesin rahatça sipariş verebilmesini planlıyorduk.
Bir gün arkadaşlarımın başına bir olay gelmiş. İstanbul’da bir kafede otururken, kafeye biri girmiş ve elinde bir kâğıt parçasıyla “Ben engelliler için para topluyorum, yardım eder misiniz?” diye sormuş. Kafedeki birkaç masadan insanlar, soru sormadan para vermişler. Para toplamaya çalışan kişi, arkadaşlarımın oturduğu masaya yaklaşmış ve “Ben engelliler için yardım topluyorum, yardım etmek ister misiniz?” demiş.
Bunun üzerine arkadaşlarım, yardım edeceklerini söylemişler, ancak önce elinizdeki belgeyi inceleyebilir miyiz diye sormuşlar. Para toplamaya çalışan kişi, çekinerek belgeyi uzatmış. Arkadaşlarım belgeyi incelediklerinde gerekli imzaların ve mühürlerin olmadığını fark etmişler. Yavaşça yerlerinden kalkmışlar. Bu durumu gören kişi, başına gelecekleri anlamış ve hızla koşarak kafeden çıkmış.
Arkadaşlarım bana bu olayı anlattıklarında, şimdiki gibi sinirlenmiştim. Çünkü engelli olarak bizler, kötü niyetli insanlar yüzünden sürekli olarak engelleniyoruz ve her seferinde iyi niyetli insanlar suiistimal ediliyor. Bu da genellikle bilinçsizliğimizden kaynaklanıyor. Düşünün bakalım, böyle durumlarda gösterilen belgeyi dikkatlice inceliyor musunuz, yoksa “engelliler için para topluyoruz” deyince hemen çıkarıp bir şeyler veriyor musunuz?
Siz sorduğum soruyu düşünürken ben bunları anımsamama ve sizlere anlatmama neden olan haber sitelerinde gezinirken önüme düşen bir haberi kısaca paylaşmak istiyorum:
“Düzce’de engelli kartı ile dilenen şahıs, zabıta ekipleri tarafından yakalandı. Dilencinin üstünde yapılan aramada ise bin 556 TL ele geçirildi.
Düzce Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, üzerine engelli kartı takarak vatandaşlardan para dilenen İ.G. isimli şahsı yakaladı. Zabıta Karakoluna götürülmemek için direnen şahsa çevik kuvvet ekipleri ile müdahale eden zabıta memurları, şahsın yapılan üst aramasında çıkan bin 566 TL nakit paraya el koydu. İ.G.’ye Kabahatler Kanunu uyarınca cezai işlem uygulandı.”
Gördüğünüz gibi, yıl 2023 olmuş, ancak toplum olarak algımız hala aynı maalesef. Engellenenler çalışamaz, engellenenler yardıma muhtaçtır gibi düşünceler hala var. Bence bu konuda algımızı değiştirmenin ve farkındalığımızı artırmanın zamanı gelmiştir. Biz bilinçlendikçe ve algımızı değiştirdikçe, engellenen insanların adını kullanan kötü niyetli insanlar da önlenir.
Öncelikle şunu anlamalıyız ki gerçekten engellenen bir insan sokaklara çıkıp dilenmez. Ayrıca, engellenenler bakıma muhtaç değildirler. Akıl sağlığı yerinde olan ve sağlıklı kararlar verebilen her insan gibi, fırsat verilirse yetenekleri doğrultusunda çalışarak bir şeyler üretebilirler. Üretebilen insanlar da sokağa çıkıp dilenmezler.
Bu konuların suiistimale açık olduğunu kabul ediyorum, ancak toplum olarak algımızı ve bakış açımızı yukarıda anlatmaya çalıştığım şekilde değiştirirsek ve sorgularsak, inanıyorum ki bu tür suiistimalleri önler ve kötü niyetli insanlara izin vermeyiz. Böylece gerçekten ihtiyacı olan insanların ihtiyaçlarını daha etkin bir şekilde giderebiliriz…
Yazan: Onur Ustaoğlu – Seslendiren: Özge Nur Dilber – Bolçi’nin Katkılarıyla Bolu Olay Gündem Gazetesi Konuşan Yazılar…
Bir yanıt bırakın