Yazıyı Meryem Coşkunca’nın sesinden dinlemek için videoyu çalıştırın…
Bir soruyla karşılaştığınızda, sorulan şeyi doğru bir şekilde açıklar mısınız, yoksa geçiştirir misiniz? İnsanları gözlemlediğim kadarıyla, biz doğru açıklama yapmaktansa soruları geçiştirmeyi tercih ediyoruz. Özellikle yeterince bilgi sahibi olmadığımız konularda açıklama yapmak zor gelir ve geçiştirme yolunu seçeriz. Bu da kafası yanlış bilgilerle dolu bir toplum haline gelmemize yol açıyor.
Mesela, hâlâ bir kesim çocuklarına “Seni leylekler getirdi” diye açıklama yapıyor. Peki, bu açıklamadan sonra çocuk “Leylek beni nereden getirmiş?” diye bir soru sorsa ne yapacaksınız? Yalan söylemeye devam ederseniz, çocuğunuzun kafası iyice karışacak: “Beni bir leylek getirmiş, bacadan içeri atmış, gitmiş. Bunlar da beni bulmuş, geçinip gidiyoruz.” diye düşünecek. Gülümsediğinizi ve “Onur, çok fenasın” dediğinizi duyar gibiyim. Biraz espriyle anlatsam da, soruları doğru şekilde açıklamak, hatta oyuncak ve çizgi film gibi görseller kullanarak açıklamak her zaman daha iyi olur.
Çocuklar sorduklarında açıklama yapmadığımız bir diğer konu, engellenen bireyler konusudur. Mesela benim başıma dışarı çıktığımda bazen gelir. Yanlarından geçerken çocuk annesine “Bu abiye ne olmuş, neden tekerlekli sandalyede?” der. Anneleri de “Abi hasta olmuş.” diye geçiştirir. Çocuk bunu duyunca, kafasında “Tekerlekli sandalye kullananlar hastadır” diye bir imaj oluşur. Bu aslında doğru bir imaj değildir.
Ben yürüyemiyorsam, Bir diğeri göremiyorsa, bir diğerinin görünümü ve ihtiyaçları sizden farklıysa, buna hemen hasta veya kaza geçirmiş demek doğru olur mu? Bence hayır, çünkü bu durumlar her zaman bir hastalık anlamına gelmez, farklı insanların sağlık durumları ya da yaşam biçimleridir.” İşte tam da bu konuyu anlatmak için dünyaca ünlü bir oyuncak firması yeni bir adım attı. Daha önce de tekerlekli sandalye kullanan bir Barbie üretmiş olan firma, şimdi de görme engelli ve Down sendromlu bebekleri piyasaya sürdü.
Okuduğum haberde şöyle denilmiş:
“Plastik bir kızın birçok şeye ihtiyacı olabilir. Çanta, ayakkabı ve kıyafet bunlardan bazıları olabilir. Ancak Mattel’in yeni çıkardığı Barbie’nin vazgeçilmez eşyası beyaz-kırmızı bir baston.
İngiltere Kraliyet Ulusal Körler Enstitüsü (RNIB) ve Amerikan Körler Federasyonu (AFB) ile ortaklaşa tasarlanan Mattel’in ilk görme engelli Barbie’si, beyaz-kırmızı bir baston ve güneş gözlükleriyle birlikte satılıyor.
Görme kaybı olan çocukların toplumda daha fazla temsil edilmesini sağlamanın yanı sıra, bebek, görme sorunları yaşayan çocuklar için ideal bir oyuncak olma niteliğinde. Kabartmalı kıyafetler ve bebeğin üst kısmındaki halka bağlantı kısımları, engelli bireylerin bebekleri daha kolay giydirmesini sağlıyor.
Kutunun ön yüzünde Braille alfabesiyle yazılmış ‘Barbie’ kelimesi yer alıyor ve ambalaj oldukça kolay kullanılabilir.
Mattel’in kıdemli başkan yardımcısı Krista Berger, yaptığı açıklamada ‘Barbie’nin bir bebekten çok daha fazlası olduğunun farkındayız; (Barbie) kendini ifade etmeyi temsil ediyor ve bir aidiyet duygusu yaratabiliyor.’ dedi.
RNIB’den Debbie Miller ise ‘Görme engelli çocukların artık kendilerine benzeyen bir Barbie ile oynayabileceklerini düşünmek harika,’ ifadelerini kullandı.
‘Bu, herkesin iyi göremediğinin bir kabulü ve görme engelli topluluk için çok şey ifade ediyor. Görme kaybı olan çocukların ve yetişkinlerin kendilerini ait hissetmelerine ve fark edilmelerine yardımcı oluyor.’
Mattel’in Down sendromlu bebeği İlk görme engelli Barbie’nin yanı sıra Mattel, Down sendromlu ilk siyahi bebeğini piyasaya sürmek için ABD Ulusal Down Sendromu Derneği (NDSS) ile de ortaklık kurdu. Geçtiğimiz yıl Down sendromlu beyaz bir bebeğin piyasaya sürülmesinin ardından gelen bu ürün, farklı engellere, vücut şekillerine, saç stillerine ve cilt tonlarına sahip bebeklerin yer aldığı daha geniş bir ‘Barbie Fashionistas’ serisinin bir parçasını oluşturuyor.”
Gördünüz mü, bakın dünyada çocuklara farklılıkları öğretmek için konuları doğru anlatıp doğru bilgiler vermek adına neler yapılıyor. Peki bizim ülkemizde neler yapılıyor? Bir düşünün.
Arkadaşlar, burada sürekli toplumun bakış açısını değiştirmeliyiz diyorum. Bunu yapmak için de farklılıklarımızı öğrenip, Barbie bebeklerinde olduğu gibi, çocuklara doğru şekilde açıklamalar yapmalıyız. İnanın bana, bunu yapabilirsek daha güzel ve farklılıkları hastalık gibi görmeyen insanların olduğu bir ülkede yaşarız…
Yazan: Onur Ustaoğlu – Seslendiren: Meryem Coşkunca – Bolci’nin Katkılarıyla. Bolu Olay Gündem Gazetesi Konuşan Yazılar…
Bir yanıt bırakın