Yazıyı Meryem Coşkunca’nın sesinden dinlemek için videoyu çalıştırın…
İnsanların hayatta vazgeçemeyecekleri şeylerden biri de iletişimdir. Günlük hayatta bile birçok kişi ile iletişime geçeriz. “Ben kimse ile iletişime geçmiyorum, telefonu kapattım, sosyal medya kullanmıyorum” demeyin; hiç kimse olmasa bile aile bireyleriyle, eşlerle, sevgililerle mutlaka bir iletişim vardır. Gerçi çoğu zaman erkeklerin günlük kelime kullanma kapasitesi hanımlardan düşük olduğu için ne kadar iletişim kurmaya çalışsalar da, bu bazen tek taraflı olur. Durum böyle olunca hanımlar beylerin kendilerini anlamadığından şikâyet eder, beyler de hanımların çok konuştuğundan. Gülmeyin, bakın, bu bile bir iletişimdir. Neyse, bu konulara girip kavga çıkartmayalım.
Espri bir yana, insanlar iletişim halindeyken en çok anlamak ve anlaşılmak isterler. Bu yüzden güzel konuşma eğitimleri ve okullarda öğretilen İngilizce gibi farklı diller önemlidir. Öğrendiğimiz her dil ile farklı insanları anlayabilir ve kendimizi rahatça ifade edebiliriz. Farkında mısınız? ne kadar dil bilirseniz bilin iletişim kuramayacağınız kişiler de var. Bu kişilerle iletişim kurmak ve dediklerini anlamak istiyorsanız sessizliğin dilini öğrenmek zorundasınız.
Evet, duyma ve konuşma yeteneği olmayan insanlardan bahsettiğimi anlamışsınızdır. Sessizliğin dili de tahmin ettiğiniz gibi işaret dili oluyor. Bu dil, bence ihmal edilen bir dil çünkü %12’si engellenen bireylerden oluşan bir toplumda yaşadığımızı göz önüne alırsak, sokakta yürürken işaret diline ihtiyaç duyma olasılığınız İngilizce‘den veya başka bir dilden daha fazladır. Size şunu söylemek isterim, duyamayan ve konuşamayan bireylerin en önemli sorunlarından biri hastaneler ve kamu kurumlarında işaret dili ile iletişim kuramamaktır.
İşte şimdi size bu sizinle geçen gün internette tesadüfen karşılaştığım bir haberi ve haberde anlatılan örnek uygulamayı kısaca paylaşmak istiyorum:
“Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Turhan Togan, işitme engelli hastalar için, hastanenin tıbbi sekreterlerine işaret dili eğitimi aldırdı. Başhekim Prof. Dr. Turhan Togan şöyle konuştu: ‘Hastalarımızın her türlü konforu bizim önceliğimizdir. Halk Eğitim Merkezi ile mükemmel bir işbirliği yaptık ve eğitimi başarıyla tamamladık.’ Prof. Dr. Togan, ‘Başlattığımız bu proje çok başarılı sonuçlandırdık. Projemiz, işitme engelli hastaların iletişimini kolaylaştırırken tedavi motivasyonlarını da artırdı’ şeklinde konuştu.”
Bu güzel bir örnektir ve başhekimimize teşekkür etmek gerekir. Tabii, ben bu haberi görüp de boş durur muyum? Hemen yaşadığım şehir Bolu’da bu tür uygulamalar var mı diye araştırmaya başladım. Özellikle sağlık çalışanlarına sordum. Bazı hastanelerde sadece 2-3 kişinin böyle bir eğitimi olduğunu ve bu kişilerin işaret dili eğitimini kendi çabalarıyla aldıklarını öğrendim. Takdir edersiniz ki bu sayı bir hastane için oldukça azdır. Yine sağlık çalışanlarına haberdeki uygulamayı anlatarak Bolu’da böyle bir uygulama yapan yönetici var mı sorusunu yönelttim ve “bildiğimiz bir uygulama yok” cevabını aldım.
Halbuki bildiğim kadarıyla halk eğitim merkezlerindeki hocalar bu eğitimleri veriyor. Neden yöneticilerimiz haberdeki başhekimimiz gibi bir uygulama yapmıyor ve insanları sessizliğin dilini öğrenmeye teşvik etmiyorlar? Haberde yapılan uygulama gayet basit bir uygulamadır ve bence tüm yöneticilerimiz çalışanlarına bu tür bir eğitim aldırabilirler.
Şimdi bana isteyen halk eğitim merkezine gitsin, öğrensin diyecekler olabilir. Ancak günlük koşturmacalar, iş hayatının hızı ve karmaşası, insanlara pek bu tür şeyler için zaman ayırmalarına izin vermiyor. Eğer bir yönetici veya amir isterse ve inisiyatif alırsa, ancak o zaman insanlar böyle eğitimlere zaman ayırabiliyor. Bakın Arkadaşlar, bu tür konularda bireysel değil, toplu bir şekilde hareket etmeliyiz. Eğer topluca hareket edersek, bu konuda farkındalığın artmasına ve insanların bilinçlenmesine katkıda bulunabiliriz böylece de engelleri daha çabuk aşabiliriz.
Yazan: Onur Ustaoğlu – Seslendiren: Meryem Coşkunca – Bolçi’nin Katkılarıyla Bolu Olay Gündem Gazetesi Konuşan Yazılar…
Bir yanıt bırakın