Yazıyı Fatma Gül Demir’in sesinden dinlemek için videoyu çalıştırın…
Biliyorsunuz ben gazetecilik ve yazarlık dışında çeşitli etkinliklere ve organizasyonlara katılırım. Hatta çoğu zaman organizasyonları düzenleyen arkadaşlarıma yardım ederim. Organizasyonlarda engellenenleri ve engellenen ailelerini bir araya getirmeye çalışırım. İzin verirseniz yıllar önce bu organizasyonları düzenlerken yaşadığım bir olayı paylaşmak istiyorum.
Yaklaşık 10 sene oluyor sanırım genç arkadaşlarla engellenenler ve ailelerini bir araya getirip bilgilendirmek amacıyla düzenlemeye çalıştığımız bir organizasyon için yaklaşık 2 hafta gençlerle birlikte uğraşmıştık. Tabi bu çalışmalar esnasında birlikte çalıştığımız genç arkadaşlar benim şakacı esprili yönümü de öğrenmişti. Bu yüzden hiç biri benden çekinmiyordu. Zaten benimde istediğim buydu. Çünkü bu tür organizasyonları düzenlerken önce düzenleyen ekip eğlenmeliydi.
Neyse organizasyon günü ve zamanı geldi. Organizasyonun yapılacağı yere geldik. Ben tek başıma bir kenarda akülü aracımla durdum. Olanı biteni genç arkadaşlarımın koşuşturmalarını izliyorum. O esnada topuklu ayakkabı giymiş bir arkadaşım yanıma geldi. “ heyecandan ölüyorum ve yanlış ayakkabı seçimi yaptığım için ayaklarım çok ağrıyor. Hadi Onur sen biraz kalk ta ben oturayım dedi.”
Bende bunun üzerine gülümseyerek “ zaten küçücük bir şeysin kalkmama gerek yok yanıma sığarsın demiştim. “ O stresli ortamda hep birlikte güzel bir kahkaha atmıştık. Şimdi bazılarınız böyle şaka olur mu neye gülüyorsunuz diyecek. Böyle diyenler için aynı gün yaşadığım bir olayı daha anlatayım. Organizasyon başladı. Ben yine olanı biteni izliyorum.
Bu sefer internetten tanıştığım sohbet ettiğim genç bir öğretmen hanım geldi. Biraz uzak bir mesafede beni ve olanı biteni izlemeye başladı. Ama belli ki beni gördüğü için çok heyecanlıydı ve şaşkındı. Ancak yanıma gelmedi. Ben el salladım ve selamladım. Oda beni selamladı. Ancak gayet resmi ve soğuk durdu ve organizasyonun yarısında çıktı gitti.
Biz organizasyonu bitirdik her şey güzeldi. Ancak benim aklım o resmi duran arkadaşa takıldı. Çünkü biz onunla internetten konuştuğumuzda hiç böyle biri gibi gözükmüyordu. Eve gelince hemen onu aradım “niye yanıma gelmedin diye sordum? “ gelemedim çünkü çok heyecanlandım sen hiç beklediğim gibi değildin ben üzgün, somurtan birini bekliyordum. Senin enerjin orada herkesten fazlaydı. O yüzden nasıl davranacağımı bilemedim yanına gelmeye çekindim dedi ve keşke bizim özel eğitim hocalarımızda seni görseler ve tanısalar inan işlerini bırakırlar. Bize böyle bir bakış açısıyla eğitim verilmiyor diye de ekledi.
Tabii sonrasında onunla çok bir araya geldik ve iyi işler yaptık. Ancak o günde gördüm ki Özel eğitim almış bir öğretmen bile sahaya indiğinde benim hayata insanlara bakış açımı görünce aldığı eğitimlerin taca çıktığını söyleyebiliyor. Aslında bu benim açımdan iyi bir şey olsa da eğitim sistemimizin ne durumda olduğunu insanların bilgisizliğini ve engellenenlere olan bakış açısını gösteriyor. Maalesef buda üzücü. Bakın size aynı gün 15 dakika arayla yaşadığım iki olayı anlattım bakış açısındaki farkı görüyor musunuz?
Peki, bu bakış açılarını değiştirmek için ne yapabiliriz noktasında düşünürsek.
Mesela yerel yönetimlerle üniversiteler el ele verip bizim o dönem yaptığımız engellenenler ve ailelerini bilgilendirme toplantılarını tekrar yapabilir. Bu toplantıları üniversitede özel eğitim alan öğrenciler düzenleyebilir. Üniversitedeki hocalar ve yerel yöneticiler toplantılara katılıp insanlara bilgi verebilir. Yani aslında bakış açısını değiştirmek için yapılacak çok şey var.
Ben buradan yerel yöneticilerimize ve üniversitelerimize seslenmek istiyorum. Gelin artık sadece 3 Aralıkta yani yılın bir günü değil belirli aralıklarla dediğim gibi engellenenler ve ailelerini bir araya getirerek toplantılar yapalım. Bu toplantılarla bir araya gelip bilgi, bilinç ve pratik kazanalım sizde göreceksiniz bu konuda yapılacak ve konuşacak çok şey var. Ben inanıyorum biz konuştukça engelleri daha iyi görüp daha çabuk yok ederiz…
Yazan: Onur Ustaoğlu – Seslendiren: Fatma Gül Demir – Bolçi’nin Katkılarıyla. Bolu Olay Gündem Gazetesi Konuşan Yazılar…
Bir yanıt bırakın