Yazıyı Özge Nur Dilber’in sesinden dinlemek için videoyu çalıştırın…
Ünlü müzisyen Enrico Caruso’nun ilk musiki hocası, ona şunları söyleyerek ders vermeyi reddetmişti: “Senin sesin, pencere kenarından giren rüzgarın ıslık çalmasına benziyor.” Ancak o, sonradan İtalya’nın en büyük tenorlarından biri haline geldi.
Ünlü Fransız yazar Émile Zola, Sorbonne Üniversitesi’nin dil ve edebiyat sınavını geçemedi. Daha sonra Marsilya Üniversitesi’ne girmeye çalıştı, ancak yazılı sınavdan iyi bir sonuç alamadığı için sözlü sınava giremedi.
Ünlü İngiliz yazar G.K. Chesterton, çocukluğunda sevimli olmayan, şişman bir çocuktu ve 8 yaşına kadar okumayı öğrenemedi.
Napoleon’u Waterloo’da mağlup eden ünlü İngiliz komutanı Arthur Wellesley, öylesine tembel bir öğrenciydi ki, annesi onu ünlü Eton Koleji’nden almak zorunda kaldı.
Şimdi, eminim birçoğunuz bu hikayelerin neyle ilgili olduğunu düşünüyorsunuz. Ancak, bu hikayeleri incelediğinizde, önce başarısız olan insanların sonradan büyük başarılara imza attığını görürsünüz. Ayrıca, şu anki ünlü ve başarılı kişilerin hayatlarını incelediğinizde, birçoğunun benzer zorluklarla karşılaştığını ve sonunda vazgeçmeden çalışarak kendilerini geliştirdiklerini görebilirsiniz.
Evet, hayatta hedeflerden ve başarıdan vazgeçmemek, başarısızlığı olumlu bir enerjiye dönüştürmek çok önemlidir. Maalesef, son yıllarda gözlemlediğim kadarıyla, özellikle ülkemizde en küçük bir başarısızlık veya olumsuzlukla birçok insanın hedeflerinden vazgeçtiğini üzülerek görüyorum. Bence, hedeflerden vazgeçmek, hayatta yapabileceğiniz en büyük hatalardan biridir.
Bir futbolcu bir maçta rakip kaleye gol atmaya çalışırken onlarca şut çeker, bazen sadece 1 veya 2 şut gol olur. Golcü dediğimiz futbolcular, attıkları şutlar kaleye girmeyince topa vurmaktan vazgeçerler mi? Tabii ki hayır. İşte tam da bu yüzden hayatın her alanında başarılı olmak istiyorsak, hedeflerden vazgeçmemeli, olumsuzlukları olumluya çevirmeli ve hedefimize ulaşmak için çalışmalıyız.
Bu “hemen vazgeçme” durumu, maalesef engellenmiş veya özel gereksinimli bireylerde de mevcuttur. En küçük bir olumsuz olayda, birçok engellenmiş birey hedeflerinden vazgeçer. Bu, çevrelerindeki insanların rolünün de bir parçasıdır. Örneğin, biri yürürken düştüğünde, tek başına ayağa kalkıp yürümekten zaten çekiniyordur ve yanındaki insanlar sürekli olarak “Düşersin, dikkat et” derse, yürümekten vazgeçebilir. Oysa doğanın en temel kuralıdır düşmek ve kalkmak, yani hayatta düşmeyi de bileceksin, düştüğün yerden kalkıp hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam etmeyi de bileceksin. Eğer olumsuzluklardan ve korkulardan kaçınırsanız, yapabileceğiniz işleri de yapamazsınız. Unutmayın, başarılarınızdan vazgeçmek iyi bir şey değildir.
Örneğin, ben hiç okula gitmedim, ancak kendi kendimi geliştirerek bu yazıları yazıyorum. Hatta bildiğiniz gibi, bir kitap bile yayınladım. Birçok arkadaşım, bana “Onur, çok kararlısın, yapmak istediğin şeylerden asla vazgeçmiyorsun” der. Kim ne derse desin, kendime güvenerek zor olan bir işi bile başarabileceğime inandığımı ve etrafımdaki insanları da inandırdığımı söylerler. Bu, olumsuzlukları olumluya çevirme yeteneği ile ilgilidir. Denemekten ve kendimi geliştirmekten asla vazgeçmemek gerektiğini anlatır. İşte bu yüzden, hedeflerime er geç ulaşırım. Eğer bu kadar kararlı ve özgüvenli biri olmasaydım, şu anda bu yazıları yazmayı bırakın, yataktan bile kalkamazdım.
İşte tam da bu nedenle, engellenmiş arkadaşlarıma ve onların yanındaki insanlara sesleniyorum. Hayatta olumsuzluklar ve zorluklar olabilir, başarısızlıklar yaşayabilirsiniz. Ancak, olumlu düşünmeye çalışın, karamsar olmayın ve yapacaklarınızdan asla vazgeçmeyin. Unutmayın, bir boksör, yumruk yediğinde yere düşer, ama yenilmezlik, yerden kalkmayı reddetmediği sürece sürer. Eğer kendimize ve yapacaklarımıza inanır ve vazgeçmezsek, her şeyi başarabiliriz…
Yazan: Onur Ustaoğlu – Seslendiren: Özge Nur Dilber –Bolçi’nin Katkılarıyla Bolu Olay Gündem Gazetesi Konuşan Yazılar…
Bir yanıt bırakın