Yazıyı Özge Nur Dilber’in sesinden dinlemek için videoyu çalıştırın…
Haberleri takip ediyor musunuz? Şimdi böyle sorulduğunda, herkesin sosyal medya üzerinden kişilerin ne yaptığını, çocukların nerede olduğunu, güzel kızların ve yakışıklı adamların ne yaptığını takip ediyoruz diyecek. Evet, böyle anlatınca yüzlerde küçük bir tebessüm oldu. Ancak ne yazık ki, artık öyle bir noktadayız ki “haber” dediğimizde aklımıza haber ajansları yerine sosyal medya geliyor. Bu durumun olumlu mu, olumsuz mu olduğunu bilemiyorum. Ancak bu bakış açısıyla birçok şeyi gözden kaçırıyoruz ve gözden kaçırdığımız şeylere uygun çözümler bulamıyoruz.
Örneğin, işim gereği günlük olarak birkaç güvenilir haber sitesini ziyaret ederim ve ilgimi çeken haberleri okurum. Geçtiğimiz günlerde bir habere rastladım. Size ilginç geleceğini düşünüyorum, çünkü benim açımdan bu haber hem sevindirici hem de üzücüydü. Sevincimin nedeni, böyle konuların Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gündeme gelmesi ve tartışılması. Üzüldüğüm konuyu ise haber metnini paylaştıktan sonra açıklayacağım.
Haber kısaca şu şekildeydi: “Manisa Milletvekili Selma Aliye Kavaf, engelli bireylerin sorunlarını Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşıdı. Kavaf, 25 yaşın üzerinde olduğu için ölüm sigortasına bağlı olarak aylığı kesilen engelli erkek bireylerin, aylık alabilmeleri için gerekli olan asgari yüzde 60 engel şartının yüzde 40’a düşürülmesi ve bakıma muhtaç, engelli bireylerin aylıklarının her kademesinde artırılması için kanun teklifi verdi.
Kavaf, TBMM’ye sunduğu kanun teklifinde, ölüm sigortasına bağlı olarak aylığı kesilen 25 yaşın üzerindeki erkek vatandaşların aylık alabilmeleri için gerekli olan asgari engel şartının yüzde 40’a düşürülmesini talep etti.
Kavaf’ın TBMM’ye sunduğu diğer kanun teklifine göre ise, 2022 Sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkındaki Kanun kapsamında hak sahibi olan yaşlıların 2 bin 348 TL, yüzde 40 – yüzde 69 engellilik oranına sahip bireylerin bin 874 TL ve yüzde 70 ve üzeri engellilik oranına sahip bireylerin 2 bin 811 TL aylık aldığını belirterek, yoksulluk ve açlık sınırlarının oldukça altında kalan bu aylıkların artırılmasını talep etti.
Kavaf, “Engelli bireylerimizin düşük kalan maaşları temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta yetersizdir” ifadelerini kullandı.”
“Haber Kaynağı: Hibya Haber Ajansı”
Bahsettiğim gibi, TBMM’deki bir vekilin bu konulara dikkat çekmesi ve gündeme getirmesi olumlu bir adımdır. Ben de Lokman Ayva ve Şafak Pavey gibi vekillerimizden sonra ilk defa TBMM’de böyle konuların tartışıldığını gördüm. Ancak, verilen rakamlardan bahsetmeye bile gerek yok. Söylenen rakamlar, günümüz koşullarında özel ihtiyaçları olan bireylerin gereksinimlerini karşılamaktan çok uzak.
Şimdi, üzüldüğüm konuya geçelim. Hala engelli veya özel gereksinimleri olan bireyleri, çalışmaları için teşvik etmeden, emek karşılığı olmadan nasıl daha fazla maddi destek sağlayabiliriz diye düşünüyoruz. Bu noktada tekrar altını çizerek söylemek istiyorum ki, bu konuları bu şekilde çözemeyiz. Evet, gerçekten ihtiyacı olanlara bu yardımları sağlayalım; örneğin yataktan kalkamayanlar, zihinsel olarak yetersiz olanlara bu imkanları sunalım. Ancak çalışma kapasitesine sahip olan engellenen bireylere de “güvenli iş alanları oluşturarak çalışmaya teşvik edelim.” Bence ülkenin yönetiminde söz sahibi olan vekillerimiz bu konuya eğilmeli, düşünmeli ve tartışmalıdır. Üzülerek ifade etmeliyim ki, benim bahsettiğim bu konu gündeme bile getirilmiyor. Çünkü engellenen insanlara olan bakış açımızı değiştiremedik. Onları potansiyel olarak çalışabilir, üretebilir bireyler olarak görmekte zorlanıyoruz. Onların yeteneklerini değerlendirebilecekleri iş alanları yaratmalıyız.
Bu bakış açısını değiştirmezsek ilerleme kaydedemeyiz. Paradan çok daha fazlasını düşünmeliyiz. Bir kişiye ne kadar para ödediğimiz yerine, emeğiyle ne kadar kazandığını ve bu kazancı nasıl artırabiliriz diye düşünmeliyiz. Her bireyi yetenekleri doğrultusunda çalışmaya teşvik etmeliyiz. Unutmayalım ki insanlar ürettikçe mutlu olurlar, ürettikçe gelişirler. Ben bu yaklaşımla engelleri daha kolay aşabileceğimize ve insanların daha mutlu, daha üretken ve daha özgür bir şekilde yaşayabileceği bir ülke yaratabileceğimize inanıyorum.
Yazan: Onur Ustaoğlu – Seslendiren: Özge Nur Dilber – Bolçi’nin Katkılarıyla Bolu Olay Gündem Gazetesi Konuşan Yazılar…
Malesef Engelli bireylere gereken Değer ve özen gösterilmiyor.
Bu konuya deyindiginiz ve calışma yaparak duyurdugunuz için bir Engelli birey olarak ve dernek başkanı olarak teşekkür ederim.
Sevim Karaman Karadayı
Karabük Engelli Engelsiz Gençlik ve Spor kulübü Derneği kurucu başkanı