Yazıyı Meryem Coşkunca’nın sesinden dinlemek için videoyu çalıştırın…
Uyurken yazı yazabilir misiniz? Desem herhalde birçoğunuz öyle şey olur mu diyecek. İnanın bana yazı yazmayı seviyorsanız oluyor. Bakın gece yatarken aklımda hiçbir şey yoktu sabah uyandığımda aklımda yıllar önce benim için bir arkadaşımın yazdığı bir yazı vardı ve bilgisayarın başına geçtiğimde otomatik olarak bu yazı ortaya çıkmaya başladı. Şimdi “arkadaşı Onur’a ne yazdı diye merak ettiniz değil mi?” hemen anlatıyorum
Ben bazen en yakın arkadaşlarımdan beni iyi ya da kötü anlatan küçük yazılar yazmalarını isterim. Hatta kaleme aldığım Hey! Biz de buradayız isimli kitapta bahsettiğim türde yazıları bulabilirsiniz. Niye böyle bir şey yapıyorsun? derseniz. Biraz kendimi onların gözüyle görmek yaptığım hataları yanlışları ve tabii güzel işleri daha iyi algılamamı sağlıyor.
Neyse bir arkadaşım beni anlatırken “ Haksızlığa hiç dayanamaz, çok hırslı ve çok kavgacı, adam hiçbir şey bulamazsa kendisiyle kavga ediyor diye yazmış.” Bunu okuyunca gülümsedim ve düşünmeye başladım. Evet, hırslıyımdır kafama koyduğum şeyi er geç mutlaka yaparım ama pek kavga etmem diye düşünürken. Arkadaşımın haklı olduğunu anladım. Çünkü zaman zaman aldığım görevleri yaptığım işleri daha iyi yapmak için bunu daha iyi yapmalısın diye kendimle bile kavga ettiğimi fark ettim.
Aslında insanın kendiyle olan “hep en iyisini yapmalısın kavgası her insanda olmalı herkes hayatta bir şeyleri daha iyi yapmak için kendisiyle kavga etmeli kendini zorlamalı.” kabul ediyorum bu kavgayı ben biraz aşırı yapıyor olabilirim ama ne yapıyım yaptığım işlerde hep en iyiyi hedeflediğim için bunu farkında olmadan yapıyorum. Bu arada yazıda beni çok güzel anlatan daha doğrusu çok güzel yakalayan arkadaşıma bir kez daha teşekkür ediyorum.
Peki, bir düşünün siz kendinizle böyle kavgalar eder misiniz? Şimdi bu soru nereden çıktı diyorsunuz? bazıları da kendimle niye kavga edeyim. Başkaları ile kavga etmek varken diyecek. Böyle düşünenler yaptıkları işi sevmiyordur ya da memnun değildi. Bence zaten ülkemizin en büyük sorunlarından biri de insanların istediği sevdiği işite çalışamamasıdır. Neyse bu ayrı bir konu
Birde engellenen bireylerin kavgası vardır. Bazı arkadaşlarımıza aileleri ve arkadaşları “bak o şu işi yapıyor sen bir şey yapamıyorsun” der ya da bunun tam tersi “Evladım sen yapamazsın ben yapayım diye yaklaşır.” Bu yaklaşımların ikisi de yanlıştır. Engellenen birini başka biriyle kıyaslarsanız ondan yapamayacağı şeyleri beklerseniz kendi kendisiyle kavgasını arttırırsınız. Çünkü zaten engellenen bir birey bunu ben niye yapamıyorum. Benim kolum niye yok? Bacağım niye yok? Niye şu güzel kızla konuşamıyorum niye o güzel kızı göremiyorum der. Bu arada hanımlar da şu yakışıklı adamı diyebilir.
Evet, böyle yazınca biraz garip oldu ama daha iyi anlatmak için böyle yazdım. Neyse “her istediğini sen yapamıyorsun ben yapayım diye de yaklaşmayın” bırakın azıcık uğraşsın mücadele etsin. Kendi kendiyle kavgalar edip yeteneklerini keşfetsin. Tek başına bir şeyleri başarmanın tadını alsın. Sizde bu süre zarfında gözlemleyin inanın yardıma ihtiyacı olduğunda o sizden yardım ister.
Eğer sevdiği yerde sevdiği kişilerle yetenekli olduğu işi yapıyorsa ve hep daha iyisi için çalışıyorsa hatta bunun için kendi kendiyle bile tartışıyorsa mutlaka istediği başarıyı elde eder. Unutmayın arkadaşlar çağımız teknoloji çağı yakın zamanda her şey sanal gerçeklik denilen uygulama ile evlerden yapılabilecek. Buda demek oluyor ki insanın uzuvları değil beyni ve düşünceleri önemli olacak onunu için engelleri aşmak için gerektiği yerde kendimizle bile kavga ederek beynimizi ve düşüncelerimizi geliştirmeliyiz. Eğer bunu yapa bilirsek gelecekte engellerin olmadığı bir dünyada özgürce çalışıp üretebiliriz…
Yazan Onur Ustaoğlu – Seslendiren: Meryem Coşkunca – Bolçi’nin Katkılarıyla Bolu Olay Gündem Gazetesi Konuşan Yazılar…
Bir yanıt bırakın