Yazıyı Özge Nur Dilber’in sesinden dinlemek için videoyu çalıştırın…
Yolda yürürken karşıya mı bakarsınız yoksa yürüyeceğiniz yola mı? Günümüzde gerek yaşam şartları gerekse yaşamın hızı nedeniyle insanlar hep ileri bakmak zorunda kalıyor. Bu yüzdende yürüdüğümüz yolda ki birçok şeyin farkında olmuyoruz. Hatta çoğu zaman ayağımızın dibindeki sorunları görmemiz ya da anlamamız için birilerinin bizi dürtükleyip “hey buraya da bak” demesi gerekiyor.
Ben yazarlığa ve gazeteciliğe başladığımdan buyana yazdıklarımla, söylediklerimle birilerini dürtükleyip buraya bakın demeye çalışıyorum. Bu konuda ne kadar başarılıyım takdir sizin. Tabii bunu yaptığım ve yapılan yanlışları hataları insanlara gösterdiğim için bazen bazılarını kızdırdığımda bir gerçek. Ancak kim kızarsa kıssın ben düşüncelerimi söylüyorum “buraya da bakın “ demekten vaz geçmiyorum ve geçmeyeceğim.
Şimdi onur niye böyle başladı diyorsunuz değil mi? hemen anlatayım.
Diyelim ki özel gereksinimleri ve ihtiyaçları olan bir çocuğa sahipsiniz. Çocuğunuzun özel eğitim alma zamanı geldi. Siz sağlık raporunuzu aldınız ve rehberlik araştırma merkezi değerlendirmenizi yaptırdınız bir özel eğitim merkezine başvurdunuz. Çocuğunuz kaç saat devlet destekli eğitim alabiliyor biliyor musunuz? Bir ayda sadece 8 saat yani 40 dakikalık 8 ders bireysel eğitim 4 derste grup eğitimi alabiliyor. “Ama bu grup eğitimleri de sağlık raporunda ve rehberlik araştırma merkezi değerlendirmesinde eğitimin alınması gerektiği yazsa bile eğitim merkezinde aynı seviyede çocuklar yoksa grup eğitimleri yapılamıyor”
Sizin de maddi imkânınız çocuğunuza özel eğitim aldırmaya elverişli değil? Söylesenize bu durumda ne yaparsınız? Çok zor bir soru olduğunu biliyorum ancak yaşadığımız ekonomik kriz günlerinde bu sorunu birçok ailenin yaşadığından eminim. Ayrıca sade aileler değil birçok özel eğitim merkezi kriz yüzünden öğretmenlerini elinde tutmakta zorlanıyormuş. Hatta tasarruf etmek amacıyla öğrenci servislerini kaldırmayı düşünüyorlarmış. Anlayacağınız sorun çok ciddi!
İşte durum böyleyken sosyal medyada temmuz ayında 7 Annenin bir araya gelip biz ne yapabiliriz demesiyle “Özel Çocuklar Ötelenmesin “ projesi ortaya çıktı. Sosyal medyada ismi duyulan projenin amacı ise tıpkı benim bu yazılarda yapmaya çalıştığım gibi yetkililere “ burada bir sorun var buraya da bakın” demek. Bunu da projede annelerimiz herkesten hazırladıkları dilekçe örneğini CİMER’e yollamalarını isteyerek yapmaya çalışıyor. Bu dilekçenin linkini de yazının sonuna ilave edeceğim bu kampanyaya destek vermek isteyen Onu CİMER’e yollayabilir.
Bakın dediğim gibi bu çok önemli bir konu ve yıllardır bir türlü özel eğitim konusunda düzeltme yapılmıyor. Yetkililer tarafından destek veriyoruz deniliyor ama verilen desteklerin çok yetersiz olduğunu söylemeye bile gerek yok. Şimdi niye böyle diyorsun niye bu sorunları yazıyorsun diye yine bana kızanlar olabilir. Onlara “işi sorun çözmek olan kişilerden bunları istemek suç değil! Niye bir şeylere itiraz etmekten korkuyorsunuz? sorusunu sormak istiyorum.”
2005 yılında yapılan araştırmaya göre bu ülkenin %12 si engellenen bireylerden oluşuyor. Burada hep engellenen ya da özel gereksinimli bir bireyin önüne çıkan her engelden yanındaki insanların da etkileneceği unutuluyor aslında engellenen bir çocuğa sahip aileler, engellenen bir arkadaşa sahip insanlarda engellerden nasibini alıyor. Böyle düşünürsek ülkenin yaklaşık %48 i engellerden etkileniyor. Gördüğünüz gibi korkunç bir rakam ve bir güç.
Biz bu gücü bir araya bir türlü gelemediğimiz için kullanamıyoruz. İtiraz etmeye bir şeyler istemeye korkuyoruz. Hâlbuki bu tür projelerle bir araya gelmeliyiz ve sorunu çözmesi gereken yetkililere bu sorunu çözün demeliyiz. İnanın bana bunu yapabilirsek engellerin kalktığını görürüz.
Yazan: Onur Ustaoğlu – Seslendiren: Özge Nur Dilber – Bolçi’nin Katkılarıyla Bolu olay gündem gazetesi konuşan yazılar…
Bir yanıt bırakın