SEVGİDEN KORKMAYIN !

Onur Ustaoğlu Konuşan yazı
Onur Ustaoğlu Konuşan yazılar

Yazıyı Meryem Coşkuncanın sesinden dinlemek için videoyu çalıştırın…

İlaç mümessili mesleğinde son derece başarılı, tüm kadınların görünce etkilendiği yakışıklı genç bir adam, bir gün doktorlara ilaçlarını tanıtırken doktorun yanında çok tatlı ve güzel bir kız gördü. Kızın enerjisinden, gülümsemesinden ve özgür tavırlarından etkilenen yakışıklı adam, hastanedeki tanıdıklarını kullanarak kızın adresini ve telefonunu buldu. Kızı telefonla aradı. Kız “Sen beni nasıl buldun?” diye önce çıkıştı fakat adam kararlıydı, bu kızla hiç değilse bir yemek yiyecekti. 1-2 aramadan sonra bunu anlayan kız “Senden kurtulamayacağım değil mi?” diyerek, “Akşama seni şu adreste bekliyorum,” dedi. Yakışıklı adam randevuyu koparmanın heyecanıyla hazırlanmaya başladı, kız da hazırlandı.

Akşam yemekte buluştular. Sohbet, muhabbet derken ikisi de farkında olmasalar da birbirlerinden hoşlanmaya başlamışlardı. Kız hep dalga geçiyor, gülümsüyor ve ciddi bir şey istemediğini belli ediyordu. Bu yüzden ilişkileri eğlenceyle başlamış olsa da, zamanla ciddi bir şeyler yaşadıklarını, birbirlerini sevdiklerini anladılar. Bunu anlayınca kız ayrılmak istedi. Adam şaşırdı: “Ne oldu şimdi, ben bir şey mi yaptım, neden ayrılıyoruz?” Kız sadece, “Artık seninle olmak istemiyorum,” dedi. Tabi bizim yakışıklı adam durumu önce anlamakta zorlandı. Sonra hastanedeki bağlantılarını kullanarak kızın tüm sağlık bilgilerine ulaştı.

Kızın Parkinson hastalığı vardı, 1. evreydi. Bunun üzerine doktorlara “Ne yapabiliriz? Bu rahatsızlığın bir tedavisi yok mu? Bu yaşta böyle bir hastalık olur mu?” diye sordu. Doktorlar, rahatsızlığın ilaçlarla ötelenebileceğini ancak tam bir tedavisinin olmadığını, kızın ileride kendine bile bakamayacak duruma gelebileceğini söylediler. Adam hem şaşırdı hem üzüldü. Kızın ciddi ilişki istememesini artık anlamıştı. Bu arada işinde de hızla yükseliyor, sürekli terfi alıyordu. Kızla birçok kez konuşmak istedi fakat onu evlenmeye ikna edemedi. Kız hep, “Böyle olmaz, ömrünün sonuna kadar benim hastalığımla uğraşamazsın, senden bunu bekleyemem,” diyordu.

Bir gün yine adama terfi haberi geldi. Eşyalarını toparlayıp başka bir şehre gitmesi gerekiyordu. Eşyalarının arasında bir şey buldu ve hemen arabaya atlayıp kızın yanına gitti veee… ,

Evet şimdi bazı arkadaşlar bana en heyecanlı yerinde kestim diye sinir olacak ama size filmin sonunu söylemem. 2010 yılı ABD yapımı “Aşk Sarhoşu” isimli filmi izleyin. Ben geçen gün denk geldim. Bazı yerlerinde güldüm, bazı yerlerinde düşündüm ve keyifli vakit geçirdim. Aslında bu filmde anlatılan konuyu birçok insan, özellikle “engellenen”, yani farklı yaşam biçimine sahip bireyler sıklıkla yaşıyor.

Sevgi gibi, aşk gibi insani duygulardan uzak durmaya çalışıyorlar ya da uzak durmaya zorlanıyorlar. Biraz da toplumun yanlış öğretileri yüzünden, “Ben hastayım, ben engelliyim, sana layık değilim,” diye düşünüyorlar ve reddedilmekten korkuyorlar. Oysa yürekte engel olmaz. Sevgi her zorluğu kolaylaştırır, her engeli birlikte aşmak mümkündür.

Dünyada milyarlarca insan var; hepsinin aynı şekilde yaşamasını bekleyemeyiz. Toplumun “engelli” dediği insanlar aslında ne hasta ne engellidir; sadece yaşam tarzı ihtiyaçlarına göre standart insan profilinden birazcık farklıdırlar. Dolayısıyla sevgi ve aşk gibi duyguları yaşamak gayet doğaldır. Çoğu zaman da sevginin gücüyle “yapamam” dediğiniz şeyleri bile rahatlıkla yapabilirsiniz. O yüzden sevgiden korkmayın, filmdeki kız gibi “yük olurum, yeterli olamam” diye düşünmeyin. Unutmayın, biri sizi seviyorsa, bu dünyanın en kıymetli şeylerinden biridir.

Bu arada gelecek hafta Kurban Bayramı tatili var, bu nedenle yazılarımıza bir hafta ara veriyoruz. Ben şimdiden bayramınızı kutluyor, iyi bayramlar diliyorum. Bayramdan sonra görüşmek dileğiyle…

 

Yazan: Onur Ustaoğlu – Seslendiren: Meryem Coşkunca –  Bolçi’nin katkılarıyla – Bolu Olay Gündem Gazetesi – Konuşan Yazılar…

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*