Yazıyı Meryem Coşkunca’nın sesinden dinlemek için videoyu çalıştırın…
Bu yazıları hazırlarken çoğu zaman sınıfın en yaramaz ve en zeki çocuğu gibi hissediyorum. Çünkü böyle çocuklar arkadaşlarını, öğretmenini hatta okul yönetimini uyarmaktan ve yönlendirmekten hiç çekinmezler. Yaramazlıklarının tüm sebebi “Heey, buraya da bakın, bir terslik var!” deme ve insanların dikkatini çekme çabasıdır.
Genelde ülkemizde insanlarda “Sus, sesini çıkarma, öğretmeni uyarırsan ve çok konuşursan başına bir iş gelir, dersten geçemezsin.” görüşü hâkimdir.
Ama bu yanlıştır.
Saygısızlık etmeden öğretmenin ve herkesin hatalarını söyleyebilmen ve gerektiğinde dikkatleri çekebilmen gerekir.
Bence susan, hiçbir şeyi umursamayan öğrenciler ve insanlar bu hayatta başarılı olamazlar.
Hazır olun, biraz yaramazlık yapıp dikkat çekeceğim.
Şimdi gülümsediniz, bazı arkadaşlar “Onur ne biçim insansın, yaramazlık yapacağını bir şeylere dikkat çekmek istediğini önceden söylüyorsun.” diyecek.
Ama ne yapayım, ben böyleyim.
Bakın, merakınızı uyandırdım, dikkatinizi çektim bile.
Şimdi anlatıyorum.
Geçtiğimiz günlerde haberlere bakarken şöyle bir haber dikkatimi çekti, izin verirseniz kısaca paylaşmak istiyorum:
“İstanbul Barosu Engelli Hakları Merkezi, işitme engelli bireylerin adil yargılanma hakkını güçlendirmek amacıyla CMK ve adli yardım avukatlarına yönelik işaret dili kursu düzenliyor.
6 Ekim 27 Kasım 2025 tarihleri arasında pazartesi ve perşembe günleri 19.30’da Baro Kültür Merkezinde yapılacak kursun ilk dersi 9 Ekim’de. Başvurular hâlâ açık.”
Bu haberi okuyunca gerçekten çok sevindim. Gerçekten önemli bir konu.
Aslında düşündüğümde, ben avukatımla iletişimde şu ana kadar bir sorun yaşamadım.
Sağ olsun, Eda Karakış iletişim konusunda bana çok güzel ayak uyduruyor, dilimden anlıyor.
Bir sıkıntı hâlinde beni temsil etme yetkisini verdiğim insandır. Gerektiğinde beni uyarır.
Ancak bazı durumlarda engellenen arkadaşlarımız benim kadar şanslı olmuyor.
Bir olay oluyor, avukatları müvekkillerine bilgi verecek yerde ailesine bilgi veriyor, ailesini uyarıyor.
Herhâlde bu biraz kolaylarına mı kaçıyor bilmiyorum ama avukat müvekkil ilişkisi gizli olmalı, ne olursa olsun.
Bu arada avukat konusunda sorun yaşamadım ama avukata vekalet verirken baya sorun olmuştu. Bu yüzden sadece avukatlara işaret dili eğitimi vermekle iş bitmiyor.
Noter arkadaşlar engelli ibaresini gördüğünde “Vasi lazım.” diyorlar.
“Ne vasisi, benim bilincim yerinde, kararlarımı kendim alabiliyorum. Gazetede yazı yazıyorum, kitaplarım var, kendi işlerimi yönetiyorum. Vasiye ihtiyacım yok.” desem de noter noter gezdiğimi, sonunda beni takip eden, bu yazıları bilen bir noter arkadaşın yardımıyla avukatıma vekalet verdiğimi hatırlıyorum.
Yani arkadaşlar, aslında tüm hukukçuların ve noter arkadaşların engellenen bireylerle ya da özel gereksinimli bireylerle nasıl iletişim kuracaklarını bilmesi ve iletişim eğitimi alması gerek.
Çünkü hukuk herkes için hayati bir konu.
Bir insan fiziksel olarak engellenen olabilir; ancak zihinsel olarak bir sorunu olmadıkça siz onunla bir şekilde doğru iletişimi yakalamanız gerek.
Ben buradan sınıfın yaramaz ve zeki çocuğu olarak Bolu Barosuna, Başkanımız Sinan Barut’a bu sorunları ve sıkıntıları bir kez daha iletmiş ve Bolu Barosunda da engelleri aşmak için çalışmalar yapılması için bir öneri sunmuş olayım.
Bakın, belki bu konu hiç aklınıza gelmeyen bir konu olabilir.
Eğer düşünürseniz, bir insanın temel bir hakkından bahsettiğimi anlarsınız.
O yüzden bu konuda çalışmalar yapılmalı.
Hatta bir adım daha ileri gidip hukukçu arkadaşlarımıza bir şey daha hatırlatmak istiyorum:
Son yıllarda takip ettiğim kadarıyla yasalardan ve resmî evraklardan “engelli” kelimesi çıkarılarak “özel gereksinimleri olan birey” tanımı getirildi.
Ancak niye hâlâ bizim “Engelliler Yasası”, “Engelliler Kanunu” isimli bir yasamız var?
Niye yasanın ismi ve içeriği güncellenmiyor?
Gördüğünüz gibi yapılacak ve yapılması gereken birçok düzenleme, birçok uygulama ve eğitim var. Bunları yapmak içinse birazcık bakış açınızı değiştirmeniz gerek.
Eğer bizim yasalarımız ve hukukçularımız biraz düşünüp bu işlerde gerekli çalışmaları yaparsa, bu sokaktaki insanlara da yansır.
Böylece de bakış açımızı değiştirip engelleri ortadan daha çabuk kaldırabiliriz.
Yazan: Onur Ustaoğlu – Seslendiren: Meryem Coşkunca – Bolçi’nin Katkılarıyla Bolu Olay Gündem Gazetesi Konuşan Yazılar…
Bir yanıt bırakın