
Yazıyı Meryem Coşkunca’nın sesinden dinlemek için videoyu çalıştırın…
Burada bir gariplik var, bunun böyle olmaması lazım diyenlerden misiniz, yoksa ‘ben fark etsem de ses etmem, işime bakarım’ diyenlerden mi? Sizi bilemem ama ben “Burada bir gariplik var, niye bu böyle?” diyenlerdenim. Gerçi bunu dediğimde bazen kendi başıma dert açıyorum ama benim yetiştirilme tarzım bu. Otomatik hayatlara ve otomatik verilen cevaplara sinir oluyorum ve çoğu zaman “bu niye böyle?” diyerek alışılmışın dışına çıkılmasına yardımcı oluyorum.
Şimdi bu yazıları takip edenler “Onur yine ne yaptın, ne yakaladın?” diyorlardır. Hemen anlatayım: Biliyorsunuz, ben her zaman ve her yerde gözlem yaparım. Bir süredir de Bolu’nun en büyük AVM’lerinden birine gidip gelirken, bir-iki büyük mağazada dikkatimi çeken bir şey oldu. Bu mağazalar iki katı birden tutmuşlar. Herkese “Kasa 2. katta” diyorlar. İyi de, mağazanın içinde asansör yok! Benim gibi bir tekerlekli sandalye kullanıcısı alt kattan alışveriş yapsa, ödeme için üst kata çıkamayacak. Ya da eşyaları bir görevliye verip, mağazanın dışındaki asansörleri kullanarak üst kata çıkıp tekrar mağazaya girip öyle ödeme yapması gerekecek. Çünkü çalışanlar herkesi 2. kata yönlendiriyor.
Bunu fark edince oradan küçük bir ürün aldım. Yanımdaki arkadaşlara “Bir şey deneyeceğim, biraz uzak durun ve bana yardım etmeye kalkmayın” dedim. Elimde ürün ve cüzdanla bir görevlinin yanına gittim. “Bakar mısınız, ben bunu almak istiyorum. Parayı nereden ödeyeceğim?” diye sordum. Görevli o sırada ürünleri katlıyordu. Bana dikkatli bakmadan, “Yukarıdan ödeme yapabilirsiniz,” dedi. Ben gülümsedim: “Nasıl çıkacağım yukarı?” dedim. Görevli şöyle bir dikkatli baktı bana, kafasını kaşıdı: “Nasıl yapalım?” dedi. Mağazanın öbür ucunu göstererek, “Bakın, o bölümümüzde de kasa var. Oraya gidin, arkadaşlar size yardımcı olur,” dedi. Ben de onun dediği gibi mağazanın öbür ucundaki bölüme gittim. Oradaki kasadan, yukarı çıkmadan işlemi tamamladım.
Ancak “Ben nasıl çıkacağım yukarı?” dediğimde görevlinin o şaşkın ifadesini hatırladıkça hâlâ gülümsüyorum. Burada beni yanlış anlamayın; görevlilere herhangi bir sitemim yok. Onlar sabahtan akşama kadar orada koşturuyorlar, insanlarla ilgileniyorlar. Yani yaptıkları iş kolay değil ve otomatiğe bağlamaları çok doğal. Ben orada, hep yaptığım gibi, “Burada bir gariplik var” diyerek bir şeylerin yanlış olduğunu, herkesin elinde ürünle üst kata çıkamayacağını anlatmak istedim. Bir de artık böyle büyük firmaların bize bu şekilde kasa arattırmaması lazım. Kasa nerede olursa olsun, bu gibi durumlarda kablosuz POS cihazlarının bize getirilmesi daha uygun bir seçenek olmaz mı?
Yani ben bir şey sipariş ettiğimde, kablosuz POS cihazlarıyla bahçede bile ödeme yapabiliyorken, o büyük mağazada insanların üst kata gönderilmesi size de biraz garip gelmiyor mu? Şimdi bazı arkadaşlar “Aman Onur, ödeme işlemini yapmışsın işte, sorun çıkmamış. Bu işlere gelene kadar düzeltilecek çok şey var” diyebilir. İşte zaten başımıza ne geliyorsa bu bakış açısından geliyor. Çünkü bu bakış açısıyla olaya yaklaşanlar, hayatın içindeki küçük engelleri küçümseyenler, o engellerin bir yapbozun parçaları olduğunu ve büyük resmi yani hayatımızı etkilediğini unutuyorlar.
Bakın arkadaşlar, biz bu tür şeyleri “Aman canım, sorun çıkmadı” diye göz ardı edersek, “Mağazaya ya da başka bir yere kaç engellenen gelir ki?” mantığıyla yaklaşırsak bu olmaz. Yani bu mantıkla sorunları çözemeyiz, engelleri aşamayız. Dünya yapay zekâ ve uzay teknolojisinde ilerlerken, biz hâlâ POS cihazı aramakla uğraşmamalıyız. O yüzden, ne olur böyle durumlarla karşılaştığınızda nazikçe uyarmayı ya da benim yaptığım gibi bizzat göstermeyi ihmal etmeyin.
Ben inanıyorum: Eğer biz her yerde bu şekilde davranıp “Bakın burada bir engel var” diye gösterirsek ve engelleri aşmakta teknolojiyi doğru şekilde kullanabilirsek, engelleri çok rahat aşarız…
Yazan: Onur Ustaoğlu -Seslendiren: Meryem Coşkunca – Bolçi’nin Katkılarıyla Bolu Olay Gündem Gazetesi Konuşan Yazılar…
Bir yanıt bırakın