Yazıyı Meryem Coşkunca’nın sesinden dinlemek için videoyu çalıştırın…
Biliyorsunuz, ben proje üretmeyi çok severim. Hatta bazen bu projeleri kendim ekip kurup uyguladığım da olur. Gerçi yakın arkadaşlarım, projeleri hayata geçirirken ya da benden dinlerken gülümseyerek “Onur, buna da mı bulaşıyorsun; yine kafamızı şişireceksin değil mi?” diye takılırlar. Evet, engelleri aşmak için bazılarının kafasını şişirdiğim doğrudur. Çünkü insanlara bazı şeyleri görmeyi ve duymayı öğretmek için bazen böyle yapmak gerekir.
İşte bu yazıda da geliştirmeye açık, ilginç bir proje önerisinden söz edeceğim. Çoğu kişinin haberi bile olmayan, belki ilk defa duyacağı; bazılarına göre bir spor dalı ama bana göre bir sanat: Para Dans. Hayır hayır… Para kazanmak için dans etmek değil. Aklınızdan o geçti biliyorum. Bakın, artık aklınızdan geçenleri tahmin edebiliyorum.
Para Dans, yani paralimpik dans; tekerlekli sandalye kullanan bir bireyin, başka bir tekerlekli sandalye kullanıcısıyla ya da tekerlekli sandalye kullanmayan biriyle dans etmesine verilen isim. Şimdi yine ezberlediğiniz bazı bilgileri alt üst edeceğim ama şunu net söyleyeyim: tekerlekli sandalyede dans etmek mümkün. Dizi ve filmlerde zihnimize kazınan “tekerlekli sandalyedeysen eğlenemezsin, bir köşede oturup ağlarsın” klişesi tamamen yanlıştır.
Engellenen bireyler de eğlenir; dans eder, spor yapar, güler, üretir. Yeter ki doğru bakış açısıyla yaklaşılsın ve fırsat verilsin, “sen evde bir köşede yaşa” denmesin. Biliyorum, bu sözlerim bazılarını rahatsız ediyor ama zaten amacım yanlış bildiğiniz doğruları düzeltirken biraz rahatsızlık vermek. O yüzden kusura bakmayın.
Ülkemizde spor olarak kabul edilen bu dans sanatını bilenlerin sayısı oldukça az. Oysa Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu çatısı altında Para Dans / Wheelchair Dance Sport başlığıyla faaliyet gösteren bir yapı var. Bu federasyon yılda bir kez, bazen iki yılda bir olacak şekilde yarışmalar düzenliyor. Organizasyonlar çoğunlukla Ankara ve İstanbul’da, zaman zaman da Eskişehir ve İzmir gibi büyük şehirlerde yapılıyor. Üstelik bu yarışmaların genellikle net, sabit bir takvimi de bulunmuyor.
Konuyu araştırırken videolarını izledim. Gerçekten çok estetik ve oldukça zor hareketleri başarıyla yapan arkadaşlarımız var. Hatta akülü tekerlekli sandalyelerle dans edenleri izledim; gayet başarılılar. Ancak araştırma derinleştikçe bazı gerçekler de ortaya çıkıyor. Bu arkadaşlarımızın formda kalabilmesi için ciddi antrenman yapması gerekiyor ve çoğu bu çalışmaların maddi yükünü kendi cebinden karşılamak zorunda kalıyor. Ayrıca çalışabilecekleri uygun alanlar bulmakta da sıkıntılar yaşıyorlar.
Bir diğer önemli konu ise bu sanatın ve emeğin basında yeterince tanıtılmaması. Öyle ki ben bu işlerin içindeyim, mümkün olduğunca her konuyu takip etmeye çalışırım; buna rağmen bu spor başlığı altında yapılan sanattan benim bile haberim yoktu. Sosyal medyada önüme düşen bir videoyu merak edip araştırınca fark ettim.
İşte tam da burada, başta Bolu Belediye Başkanımız Tanju Özcan olmak üzere Bolu’daki tüm yetkililere bir proje önerim var. Biz bu arkadaşlarımızı Bolu’ya davet edip bir Para Dans gösterisi organize edemez miyiz? Hatta bu gösterinin sunumu için Türkiye’de dans denince akla gelen isimlerden biri olan Yonca Evcimik gibi isimlerden destek alınamaz mı? Belki onun öğrencileri de bu danslara eşlik etmek ister.
Bu gösteri tamamen ücretsiz ve Bolu Belediyesi çatısı altında yapılırsa hem Para Dans’ın tanıtımı yapılır hem de Bolu çok güzel bir örnek ortaya koyar. Belki bu etkinlikler zamanla geleneksel hâle gelir, kentin kültür-sanat hayatına ve hatta turizmine katkı sağlar. Çünkü gerçekten engelleri kaldıran, estetik ve sanatsal bir olgudan bahsediyoruz.
“Nasıl yapacağız?” demeyin. Bolu’nun bu işleri yapmak için gerekli altyapısı var; üniversitesi var. Özel günlerde tanınmış isimler Bolu’ya gelip konserler veriyor. Bunlar oluyorsa, anlattığım şeyler de yapılabilir. Farkında olmak, o müziği duymayı öğrenmek yeterli.
Müziğin sesini duymayanlar, dans edenleri deli sanırlarmış.
Gelin biz müziğe kulak verelim, duymayı öğrenelim; sporla, sanatla engelleri kaldıralım ve herkese örnek olalım. Ne dersiniz, denemeye değmez mi?
Yazan : Onur Ustaoğlu – Seslendiren: Meryem Coşkunca – Bolçi’nin Katkılarıyla Bolu Olay gündem Gazetesi Konuşan Yazılar…
Bir yanıt bırakın